Dr. Kemal KARAPINAR, Dr. Muzaffer METİN
Özet
Parapnömonik efüzyonlar genelde pnömoniye bağlı gelişen hastalıklardır. Pnömoni hastalarının %20-40’ında plevral
efüzyon varken, efüzyonların %60 sebebi pnömonilerdir. Efüzyonların tanısı radyolojik olarak konur. Antibioterapi
ile regresyon sağlanamaz ya da progresyon olursa torasentez ile örnekleme kaçınılmazdır. Eş zamanlı kandan
alınan örnekle kıyaslamasında Light kriterleri kullanılır. Transuda olarak değerlendirilen sıvılar sistemik bir etiyolojiyi
çağrıştırırken, eksuda vasfındaki sıvılar genelde drenajın gerektirdiği lokal hastalıkları akla getirir. Normalde
5-10 mL transuda vasfında sıvı plevral aralıkta bulunur. Etken mikroorganizmanın enfekte etmesine bağlı olarak
geçirgenlik artarak plevral sıvı miktarı artar. Mikroorganizmanın kullanımına bağlı olarak plevral glukoz seruma
göre düşer, metoboliti laktik asit ve laktat dehidrojenaz (LDH) artarken pH’da düşer. Efüzyonların medikal tedavisi
ve gereğinde drenajı çok önemlidir. Çünkü yanlış tedavide morbidite ve mortalite yüksektir. Zamanında ve doğru
tedavi edilmeyen parapnömonik efüzyonlarda ampiyem gelişir. Ampiyem kliniği genelde spesifik bir tablo değildir.
Bronkoplevral fistül mevcudiyetinde ampiyem sıvısının ekspektore edilmesi, ya da empyema necessitatis gibi cilde
fistülizasyon gibi spesifik durumlar nadir görülür. Klinik, etken mikroorganizmaya, pü miktarına ve hastanın genel
durumuna bağlı olarak değişir. Erken evre ampiyemde drenaj ve antibioterapi yeterli olabilirken, multilokulasyon
varlığında fibrinolitik tedavi ve videotorakoskopik (VATS) delokulasyon gerekir. Videotorakoskopik dekortikasyon
doğru zamanda yapılırsa etkili ve torakotomiye göre yan etkisi az olan bir tedavi yöntemdir. Vakum yardımlı kapama
diğerlerine göre yeni bir ampiyem tedavi yöntemidir. Özellikle postpnömonektomik ampiyemin tedavisinde etkindir.
Torakotomi ile dekortikasyon son dönem ampiyemin tedavisinde kullanılan etkinliği yanında morbiditeside
yüksek olan cerrahi girişimlerden biridir.
Abstract
Parapneumonic effusions generally develop secondary to pneumonia. Pleural effusion is present in 20-40% of
patients with pneumonia, and pneumonia is the underlying cause of effusion in 60% of the effusions. Effusion is
diagnosed by radiologic studies. Sampling with thoracentesis is inevitable when the effusion does not regress with
antibiotics, or when it progresses. A simultaneously drawn blood sample is compared using the Light criteria.
Fluid collections considered as transudates often suggest a systemic cause, whereas exudate type of collections
suggest local diseases that necessitate drainage. Normally, a transudate type of liquid that measures 5-10 mL
is present in the pleural space. Infection with a microorganism increases the permeability, and also the quantity
of the pleural fluid. Levels of sugar in the pleural fluid decrease due to its consumption by the microorganism, its
metabolites lactic acid and lactate dehydrogenase (LDH) increase, while the pH decreases. Medical treatment
of effusions, and if necessary, their drainage is crucial. Morbidity and mortality rates are high in mistreated
patients. Empyema develops in parapneumonic effusions not treated on time. Signs of empyema are generally
nonspecific. Specific conditions, such as expectoration of the empyema due to development of a bronchopleural
fistula, or fistulization to the skin such as empyema necessitatis, are rare. Clinical signs change according to
the amount of pus, and the patient’s overall status. Drainage and antibiotic treatment are adequate in early
stage empyema, whereas presence of multiloculation necessitates fibrinolytic treatment and videothoracoscopic
(VATS) deloculation. When videothoracoscopic decortication is performed at the right time, it is effective and has
fewer side effects compared to thoracotomy. Vacuum assisted closure is a relatively newer treatment method. It is
particularly effective in the treatment of postpneumectomy empyema. Although decortication with thoracotomy
is an effective method of empyema treatment, it is associated with a high morbidity.